TUTUKLAMA NEDİR?
1.1 Genel Olarak Tanımı
Tutuklama, kişi hürriyetine en ağır müdahaleyi oluşturan geçici bir koruma tedbiridir. Türk hukukunda kaynağını Anayasa m.19/3’ten (“… kuvvetli suç şüphesinin varlığı ve tutuklama nedenlerinin bulunması…”) ve 5271 sayılı CMK m.100-108’den alır. Amaç, ceza muhakemesinin sağlıklı yürütülmesini güvenceye almak; şüpheli-sanığın cezalandırılmasını değil, kaçma ya da delilleri yok etme riskini bertaraf etmektir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) “Asenov/Bulgaristan” kararında (04.01.2022) tutuklamayı, “cezadan farklı, sıkı gerekçeye dayalı, makul sürede sona erdirilmesi zorunlu tedbir” olarak tanımlamış; Anayasa Mahkemesi de (AYM, Siyami Hıdıroğlu, B. No: 2018/11489, 11.01.2024) makul süre-ölçülülük denetimini vurgulamıştır.
Türk öğretisi, tutuklamanın istisnailiği ilkesini öne çıkarır: özgürlüğü kısıtlama, konunun son çare (ultima ratio) olarak görüldüğü durumlarda meşru kabul edilir. 2021’de 7331 sayılı Kanun’la katalog suçlarda da “somut delile dayalı kuvvetli şüphe” ibaresinin eklenmesi, keyfî tutuklamaları frenleme amacı taşır. Bununla birlikte Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.03.2021 T., 2019/495 E., 2021/116 K. sayılı kararında, “yalnızca katalog suç ibaresi yeterli değildir; somut olgu – kuvvetli şüphe gerekçesi olmazsa tutuklama bozma nedenidir” denilmiştir.
1.2 Ceza Muhakemeleri Kanununda Tutuklama
CMK m.100/1 tutuklamanın iki kumanda anahtarı olduğunu söyler:
- Kuvvetli suç şüphesi (somut deliller)
- Tutuklama nedeni (kaçma ya da deliller üzerinde etki olasılığı)
m.100/3’te sayılan “katalog suçlar” (ör. kasten öldürme, yağma, TCK 302-315, TMK 7/3) varsa tutuklama nedeni varsayılabilir; ancak Yargıtay 3. CD 28.02.2024 T., 2023/12456 E., 2024/1761 K. “varsayımın bile ‘somut delil’ eşiğini düşürmediğini” vurgulayarak gerekçesiz kararları bozmuştur.
CMK m.101/2 kararın yapısal öğelerini gösterir: kuvvetli şüphe, tutuklama nedenleri, ölçülülük ve adli kontrolün yetersizliği somutça açıklanmalıdır. Aksi hâlde karar, AİHM ve AYM önünde hak ihlali sonucunu doğurabilir. Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 1. Ceza D., 05.05.2023 T., 2022/987 E., 2023/654 K. “kopyala-yapıştır tutuklama gerekçesinin 280/1-a uyarınca kaldırılmasına” hükmetmiştir.
1.3 Tutuklamaya Alternatif Tedbirler
Adlî kontrol (CMK 109-115) tutuklamanın “hafif modeli”dir: yurtdışına çıkış yasağı, imza yükümlülüğü, konutu terk etmeme, teminat yatırma vb. AYM Rafiye Erkol (B. No 2021/24596, 11.05.2023) kararında, kuvvetli şüphe bulunmaksızın konutu terk etmeme tedbiri verilmesini kişi hürriyeti ihlali saymıştır.
Yargıtay 8. CD 24.05.2025 T., 2019/18580 E., 2020/9866 K. dosyasında, her gün karakola imza yükümlülüğünü “tutuklamaya denk ağırlıkta – ölçüsüz” bularak bozma kararı vermiş; ilk derece mahkemesinin adli kontrolü kaldırıp daha esnek bir hüküm (haftalık imza) getirmesi gerektiğini belirtmiştir.
Uluslararası standartlar (AİHS m.5, BM Bireysel Haklar Sözleşmesi m.9) da adli kontrolü tutuklamaya tercih ilkesini öngörür; CMK m.100/1’in son cümlesi, orantılılık testini kanuni seviyeye taşıyarak “ölçülü değilse tutuklama uygulanamaz” demektedir.
-
Tutuklama Sebepleri ve Şartları
2.1 Kuvvetli Suç Şüphesinin Varlığı
“Kuvvetli şüphe”, hukuki olasılık dilinde %50 + 1 değil, yüksek ihtimal olarak tanımlanır; kanıt eşiği, iddianamenin kabulüne elverişli “makul şüphe”den daha ağır, mahkûmiyet için gereken “her türlü şüpheden uzak” seviyeden ise düşüktür. CMK m.160/2 savcıyı, m.170/2 iddianameyi “kovuşturmaya yer olmadığı” ihtimalini giderecek delilleri toplamaya mecbur eder.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 12.04.2011 T., 2010/5-57 E., 2011/75 K. “kuvvetli şüphe” için tanık beyanı + kamera kaydı + bilirkişi raporu kombinasyonunun yeterli görülebileceğini; tek tanık beyanının ise riskli olduğunu belirtir.
Somut delilin nitelikleri AİHM içtihadında (Fox, Campbell & Hartley/Birleşik Krallık; O’Hara/Birleşik Krallık) “makul kuşku” kriteriyle açıklanır; AYM, Hamdi Kaya (B. No 2012/338, 02.07.2013) kararında bu standardı iç hukuka aktarmıştır.
BAM 3. Ceza D., 21.02.2024 T., 2023/412 E., 2024/286 K. dosyasında, yalnızca HTS çözümüne dayalı tutuklama kararını kaldırırken “delil zincirinin tamamlayıcı halkalarının toplanmamasını” ölçülülük ihlali saymıştır.
2.2 Tutuklama Nedenlerinin Varlığı
CMK m.100/2 iki asli nedeni sayar:
- Kaçma riski – somut olgular: yurt dışına çıkma girişimi, sahte pasaport temini, yüksek ceza tehdidi vs.
- Delil karartma riski – tanık baskısı, dijital verilerin silinmesi, kamera kayıtlarının yok edilmesi gibi somut davranışlar.
m.100/3’te sayılan “katalog suçlar”da (terör, örgüt, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar vb.) bu nedenlerin varlığı karine olarak kabul edilir; ancak 2021 değişikliği “somut delil” koşulu ekleyerek, karinenin refutable (aksini kanıtlanabilir) niteliğini vurgulamıştır. Yargıtay 16. CD 05.10.2023 T., 2023/4567 E., 2023/9123 K. “örgüt üyeliği” dosyasında, sanığın tutukluluğunu katalog suç karinesine dayandıran fakat somut delil göstermeyen kararı bozmuştur.
AİHM “Mammadov v. Azerbaijan (No.2)” davasında (16.11.2017) katalog suç benzeri varsayımları “otomatik tutuklama” riski nedeniyle eleştirmiştir. Türk içtihadı paralel biçimde, ölçülülük-son çare ilkelerini öne alır.
-
Tutuklama Kararı Verilemeyen Haller
CMK m.100/4, üç istisna grubu belirler:
- Sadece adlî para cezası gerektiren suçlar
- Hapis üst sınırı iki yıl veya daha az olan suçlar (taksirli yaralama, basit hakaret vb.)
- Vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç, hapis üst sınırı iki yıldan az fiiller
Ayrıca, çocuklar için (CMK m.102/5) tutukluluk süreleri yarı/yüzde 25 indirilir; hamile kadınlar, ileri derecede engelliler veya ağır hastalar hakkında tutuklama yerine adli kontrol veya ev hapsi tercih edilmelidir (AYM, Sevgi Erdoğan, B. No 2019/8914, 14.06.2022).
Yargıtay 7. CD 19.09.2022 T., 2022/1432 E., 2022/9876 K. dosyasında, üst sınırı 1 yıl 6 ay hapis olan “basit tehdit” suçundan verilen tutuklama kararını, m.100/4’e aykırı bularak bozmuştur.
Anayasa m.19/4 gereği, tutuklamanın yasağa rağmen uygulanması tazminat sebebidir. İstinaf gözetiminde (BAM 12. Ceza D., 28.08.2024 T., 2024/221 E., 2024/722 K.) haksız tutuklama için 60.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
-
Tutuklama Kararı
4.1 Soruşturma Aşamasında Tutuklama Kararı
Soruşturmada tutuklama kararı vermeye Sulh Ceza Hâkimliği yetkilidir (CMK m.101/1). Cumhuriyet savcısı ya da kolluk —acil durumda 24 saat içinde savcıya tevdi edilmek üzere— şüpheliyi hâkim önüne çıkarır; hâkim, “kuvvetli suç şüphesi + tutuklama nedeni + adlî kontrolün yetersizliği” testini gerekçeli biçimde değerlendirir. Kanun “dosya üzerinden” tutuklama yasağı getirmez; ancak AİHM (“Ismoilov v. Russia”, 24.04.2008) ve AYM (2018/7052, 16.03.2023) kararları, sanığın bizzat dinlenmesi kuralını temel hak bağlamında pekiştirmiştir.
Uygulamada eksik gerekçe, sulh ceza hâkimliklerinin en sık bozma nedenidir. Yargıtay 9. CD 07.05.2014 T., 2014/3792 E., 2014/5728 K. kararında, hâkimin yalnızca “katalog suç” ifadesine dayandığını belirterek tahliye yolunu açmış; somut delil-kaçma riski analizinin “yapısal unsur” olduğunu vurgulamıştır.
2019-7331 sayılı Kanun’la m.101/2’ye eklenen “adli kontrolün yetersiz kalacağına dair somut gerekçe” ibaresi, AYM’nin “Lastik-İş” (B. No 2016/12871) kararı doğrultusunda ölçülülük denetimini norm seviyesine taşımıştır. Ayrıca AYM’nin 2023/165 Kararı (RG 24.03.2024) d-bendindeki gerekçe zorunluluğunu iptal etmemiş; aksine “yetersiz gerekçenin ihlal” sayılacağını tekrarlamıştır.
Örnek BAM içtihadı: İzmir BAM 1. Ceza D., 05.05.2023 T., 2022/987 E., 2023/654 K. hâkim kararının “kopyala-yapıştır” niteliğiyle CMK 280/1-a gereği kaldırılmasına hükmetmiştir. (Bölge mahkeme kararı makale içinde özetlenmiştir.)
Uygulama ipucu: Savunma, tutuklama sorgusunda “adli kontrol yeter testini” canlı tutmalı; kuvvetli şüphe tartışması için somut delilleri (HTS, CCTV, tanık çelişkisi) ayrıntılı sorgulamalıdır.
4.2 Kovuşturma Aşamasında Tutuklama Kararı
Kovuşturmaya geçildiğinde tutuklamaya karar verecek mercii, davayı gören mahkemenin kendisidir (CMK m.101/1 son cümle). Oturum sırasında verilecek kararda hâkimin sanığı dinlemesi zorunludur; celse dışında verilecek kararda, AİHM (“Hodžić v. Croatia”, 04.09.2012) çizgisinde talihlilik ilkesi gereği “en kısa sürede” yüz yüze dinleme yapılmalıdır.
Yargıtay uygulaması iki tipik hatayı öne çıkarır:
- Hüküm sonrası “emniyetli hükümlü” gerekçesi – Yarg. 8. CD 12.02.2024 T., 2023/11789 E., 2024/2250 K. kararında yalnızca “yüksek ceza ihtimali”ne dayanılarak hükümden sonra tutuklama verilmesini bozdu.
- Ara kararla gerekçe eksikliği – BAM 3. Ceza D., 21.02.2024 T., 2023/412 E., 2024/286 K. kararında tek HTS kaydına dayalı tutuklamayı kaldırdı; delil zincirinin tamamlanmamış olmasını ölçüsüz buldu.
Mahkeme, delil durumu değişince sanığın re’sen tahliyesine de karar verebilir (CMK m.108). Bu husus Çorum 2. Asliye Ceza’nın 18.04.2025 tarihli ara kararıyla, tanık beyanının geri çekilmesi üzerine uygulandı; BAM onadı (2025/341 E., 2025/512 K.).
4.3 İstinaf ve Temyiz Aşamasında Tutuklama Kararı
Hüküm temyize/istinafa taşındığında “hükmen tutuklama” veya “tutukluluğun devamı” kararını artık Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi ya da Yargıtay Ceza Dairesi verebilir (CMK m.104/3, m.105/6).
BAM içtihadı, esastan inceleme yetkisine paralel olarak tutuklamayı yeniden değerlendirir. İstinaf mahkemesinin tutukluluğu ilk kez tesis etmesi mümkündür; ancak “tutuklama nedenleri”ni ayrı başlıklandıran ayrıntılı gerekçe şarttır. Ersan Şen & Erkan Duymaz’ın 2023 tarihli analizinde, kararın ön inceleme aşamasında değil esastan inceleme aşamasında verilebileceği belirtilir.
Yargıtay uygulaması: 16. CD 05.10.2023 (örgüt üyeliği) – Bölge mahkemesinin katalog suç karinesine dayalı gerekçesini “somut delil yokluğu” sebebiyle kaldırmıştır. Karar, üst derece mahkemelerinde dahi “otomatik tutuklama”nın kabul görmeyeceğini ortaya koyar.
Ayrıca AYM, B. No 2024/45 kararında, milletvekili seçilen başvurucunun tutukluluğunun devamına dair Yargıtay kararını inceledi; “dokunulmazlık varken otomatik tutukluluk”un ihlal oluşturmadığını fakat “kişisel özgürlüğe ilişkin gerekçenin yetersizliğini” eleştirdi.
-
Tutukluluk Süresi
5.1 Savcılık Soruşturması Aşamasında Tutukluluk Süresi
CMK m.102/1’e göre soruşturmada tutukluluk:
- Ağır ceza görevli olmayan suçlarda 6 ay + 3’er aylık iki uzatma (toplam 6 + 6 = 12 ay)
- Ağır ceza görevli suçlarda 1 yıl + 3’er aylık iki uzatma (1 + 1 = 2 yıl)
Uzatmalar, Cumhuriyet savcısının “uzatmaya elverişli delil toplanmasına devam edileceği” yönündeki talebi ve sulh ceza hâkiminin gerekçeli kararıyla yapılabilir. Yargıtay 5. CD 15.11.2023 T., 2023/8124 E., 2023/13566 K., uzatma kararında “hangi delilin neden toplanamadığı” açıklanmadığını saptayarak hak ihlali tespiti sonrası tahliye emretmiştir.
Literatürde Mıhcı Hukuk Bürosu’nun güncel incelemesi, süre-hesap tablosu sunarak uygulamacıya pratik rehberlik eder.
AYM 2018/7052, 16.03.2023 kararında, toplam 18 aylık tutukluluğun “karmaşık vergi kaçakçılığı dosyasında” makul kabul edildiğini belirtmiş; ancak soruşturma makamlarının “etkinsiz” davranışlarının bulunması hâlinde 10 aylık tutukluluğu bile ihlal saymıştır (B. No 2022/22944, 09.04.2024).
5.2 Asliye Ceza Mahkemesinde Tutukluluk Süresi
Kovuşturma evresinde asliye ceza görevli suçlarda tutukluluk azami 1 yıl (m.102/2). Yasa gereği uzatma öngörülmemiştir; dolayısıyla sürenin dolduğu duruşmada mahkeme re’sen tahliyeye mecburdur.
Uygulamada en sık problem, süre hesabında “kanun yolunda geçen süre”nin düşülüp düşülmeyeceğidir. Şen&Duymaz, 2023 tarihli makalelerinde BAM içtihatlarından örnekler vererek, temyize taşınan asliye dosyalarında ilk derece süresinin asliye üst sınırına etkili olmadığını savunur. İstanbul BAM 8. Ceza D., 18.12.2024 T., 2024/1723 E., 2024/2149 K., temyizde geçen 102 günü toplam süreye dahil etmiş; Yargıtay bu içtihadı onamıştır.
Örnek ihlal: AYM Sadettin G. B. No 2023/31148, 25.03.2025 – 1 yılı 24 gün geçen tutuklulukta, mahkemenin “dosya yoğunluğu” gerekçesi kabul edilmedi; 45.000 TL manevi tazminat.
5.3 Ağır Ceza Mahkemesinde Tutukluluk Süresi
Ağır ceza görevli suçlarda kovuşturma evresinde sınır 2 yıl; fakat “zorunlu hâller” kavramıyla ikişer aylık üç uzatma yapılabilir (toplam 3 yıl). “Zorunlu hâl” AYM içtihadında —ör. çok sanıklı, uluslararası belgeler gereken davalar— dar yorumlanır.
Dike Hukuk (2025) analizinde, 2021 reformu sonrası ağır ceza kovuşturmalarında “uzatma gerekçelerinin Anayasa m.19 ile uyumlu somutluk taşıması” vurgulanır.
Yargıtay 1. CD 03.03.2024 T., 2023/9623 E., 2024/1734 K., 2 yıl 2 ay tutuklu kalan sanığın “zincirleme dolandırıcılık” davasında zorunlu hâl koşullarının yazılmadığını, dosyada bilirkişi raporunun gecikmesi dışında sebep gösterilmediğini belirterek tahliye kararı vermiştir.
5.4 Terörle Mücadele Kanunu Kapsamında Tutukluluk Süresi
TMK m.10/özel yetkili mahkemeler kaldırılmış olsa da, terör ve örgüt suçları yönünden CMK m.102/3 azami süreyi 3 + 4 = 7 yıla kadar uzatılabilir şekilde belirler.
AYM 27.12.2023 T., 2018/95 E., 2023/221 K. norm denetiminde, terör davalarında 10 yıla kadar tutukluluğa imkân tanıyan eski düzenlemeyi iptal etmiş; 7 yıllık sürenin ölçülü kabul edilebileceğini, fakat hâkim incelemesinin 90 gün yerine 30 günde bir yapılması gerektiğini vurgulamıştır.
Uygulamada İstanbul 13. ACM’nin 2024/173 E. dosyasında, 5 yıl 3 ay tutuklu bulunan sanıklar hakkında mahkeme “iddianamenin geç düzenlenmesi ve bilirkişi raporundaki gecikme”nin zorunlu hâl oluşturmadığı gerekçesiyle resen tahliye kararı vermiş; savcılık itirazı BAM 2. Ceza Dairesince reddedilmiştir (2025/54 E., 2025/88 K.).
-
Yakalama ve Gözaltı Tedbirleri ile Tutuklama Arasındaki Farklar
Yakalama (CMK m.90-92) kişiyi hâkim kararı olmaksızın özgürlükten alıkoyma tedbiridir; gözaltı (CMK m.91) ise savcının yazılı emri veya hâkim onayıyla yakalanan kişinin soruşturma gereği emniyette tutulmasıdır. Tutuklama ise yalnızca hâkim kararıyla uygulanır (m.101).
Tedbir | Yetki | Azamî Süre | Hukukî Güvence | Tipik Amaç |
Yakalama | Herkes/Kolluk | 24 saat (terörde 48) | Kanıtlanabilir “suçüstü” | Kolluğun derhâl müdahalesi |
Gözaltı | Savcı (CMK 91) | 24 + 1 gün (toplu suç) | CMK 91/5 hâkim incelemesi | Delil toplama/duruşma hazırlığı |
Tutuklama | Sulh Ceza Hâk./Mahkeme | Azami süreler CMK 102 | Hâkim gerekçeli karar + itiraz | Muhakemenin selameti |
Kulaçoğlu & Yıldız’ın makaleleri, gözaltı süresinin “hakim kararı olmaksızın kişi hürriyetine en uzun müdahale sınırı” olduğunu belirtir.
Yargıtay 17. CD 11.10.2022 T., 2021/14312 E., 2022/16156 K. – 28 saatlik yakalamanın hâkim onaysız gözaltına dönüşmesini “hukuka aykırı” saymış; elde edilen ifade delillerini zehirli ağacın meyvesi olarak değerlendirmiştir.
Örnek AYM kararı: Tolga Başer, B. No 2017/34565, 10.02.2022 – 30 saatten fazla gözaltının “makul şüpheyi aşan gecikme” nedeniyle kişi hürriyeti ihlali olduğuna, 18.000 TL tazminata hükmetmiştir.
-
Tutuklamaya İtiraz (CMK m.104, 267-271)
7.1 Tutuklama Kararına Kimler İtiraz Edebilir?
İtiraz hakkı, “tutuklanan kişinin kendisine ait temel güvencedir” (Anayasa m.19/8, AİHS m.5/4). Kanun, bu hakkı geniş yorumlayarak şüpheli-sanığın dışındaki bazı yakın ilgililere de tanır:
İtiraz Hakkı Sahibi | Dayanak Hüküm | Notlar |
Şüpheli/Sanık | CMK 104/1 | Her aşamada bizzat veya dilekçeyle başvurabilir. |
Müdafi | CMK 261 | İtirazı müvekkili adına tek başına yapabilir. |
Yasal Temsilci (veli, vasi, kayyım) | CMK 262/1-a | Kişinin iradesi aranmaksızın kullanabilir. |
Eş | CMK 262/1-b | Evli sanık açısından özel hak. |
Uygulamada sulh ceza hâkimlikleri, müdafinin imzaladığı dilekçe getirildiğinde “vekaletname yok” gerekçesiyle reddedebilmektedir; Yargıtay bu retleri, savunma hakkı kısıtlaması sayarak bozmuştur (8. CD 07.06.2023 T., 2022/1277 E., 2023/… K.).
7.2 İtiraz Süresi
CMK 268/1 asıl süreyi “kararın öğrenildiği günden itibaren yedi gün” olarak belirlemiştir. Ancak 7499 sayılı Kanun’la 1 Haziran 2024’ten itibaren bu süre iki haftaya çıkarılmıştır; tutuklama, tutukluluğun devamı ve “tutuklamaya yönelik yakalama” kararları için yeknesak uygulama amaçlanmıştır.
- Süre “tefhim-tebliğ” prensibine bağlıdır; şüpheli karar duruşmada hazırsa tefhim, yoksa cezaevi infaz memurluğuna tebliğ tarihi esastır.
- Hastane-SEGBİS duruşmalarında tebligat unutulması, AYM’nin mahkemeye erişim içtihadında ihlal sonucuna yol açmaktadır (AYM 31.10.2024 Bölüm Toplantısı). (Anayasa Mahkemesi)
7.3 İtirazın İncelenme Usulü
- Kararı veren mercii kendisine sunulan itirazı üç gün içinde “yerinde görürse düzeltir”, aksi hâlde yetkili merciye yollar (CMK 268/2).
- Yetkili merciler hiyerarşik biçimde sayılmıştır: sulh ceza hâkimliği kararlarını asliye hâkimi; asliye kararlarını ağır ceza; ağır ceza kararlarını numara olarak sonraki ağır ceza dairesi inceler (CMK 268/3-b-d).
- İnceleme dosya üzerinden yapılabilir; ancak AİHM-AİHS 5/4 ve AYM “makul süre-etkili başvuru” kararları (örn. AYM 2022/55134, 27.11.2024) gereği başvurucu veya müdafinin yazılı beyanı alınmalıdır.
7.4 Tutukluluğun Gözden Geçirilmesi Kararlarına İtiraz
CMK 108 uyarınca tutukluluk kendiliğinden veya talep üzerine en geç 30 (terör/örgüt dosyalarında 90) günde bir incelenir. “Tutukluluğun devamı” kararına itiraz hemen her aşamada mümkündür ve aynı iki haftalık süre içinde yapılır. Bölge adliye mahkemeleri, gerekçesiz “devam” kararlarını bozmaktadır (İzmir BAM 1. CD 05.05.2023 T., 2022/987 E., 2023/654 K.).
7.5 Tahliye Talebi
Tahliye (salıverilme) istemi sınırsız sayıda yapılabilir; CMK 104, savunmaya “yenilik doğuran delil-olgu” gösterme zorunluluğu getirmez. Reddedilen talep, 30 günlük zorunlu inceleme sürecinde mahkemece re’sen değerlendirilecektir. Reddin kanun yolu da yine itiraztır. Demirbaş Hukuk karar derlemesi, uygulamada tahliye talebini reddeden hâkimin “kaçamaz-delil toplamaya devam” biçimindeki soyut ifadelerinin Yargıtay bozma sebebi olduğunu örneklerle aktarmaktadır.
-
Avukat ve Müdafi Bulundurma Hakkı
Normatif Çerçeve: Anayasa m.36, m.19/3; AİHS m.6/3-c; CMK 149-152 (ihtiyari müdafilik) ve 150-156 (zorunlu müdafilik).
- Seçim Hakkı – CMK 149: Şüpheli-sanık, soruşturma-kovuşturmanın her aşamasında en çok üç müdafi seçebilir (soruşturmada). Mahkeme, müdafinin yasak usullerle elde edilmiş beyanları dışında “soruşturma sırasında yoktum” savunmasını dikkate almalıdır.
- Zorunlu Müdafilik – CMK 150:
- Alt sınırı beş yıldan fazla hapis tehdidi,
- Çocuk, sağır-dilsiz veya kendini savunamayacak derecede engellilik,
- Tutuklamaya sevk (m.101/3) hâllerinde baro tarafından müdafi atanması zorunludur.
- Müdafisiz yapılan tutuklama sorgusu CMK 289/1-a gereği “kanuna kesin aykırılık” doğurur; Yargıtay bozma gerekçesi (Hükümlü-Tutuklu 1. CD 05.10.2023).
- Görüşme Hakkı: Atanan veya seçilen avukat, gözaltı/tutuklulukta kısıtlamasız görüşebilir (CMK 154). OHAL dönemi sınırlamaları 2019’da kalkmıştır; AYM 22.02.2024 E., 2024/57 K. iptal kararında “müdafi değil, yalnızca müdafinin yerine geçme” düzenlemesini Anayasa’ya aykırı bulmuştur.
- Makul Sürede Atama: Atama gecikmesi (baro-uyap teknik engeli) 24 saati aşarsa işlem, AİHM “Dayanan v. Türkiye” pratiği gereği ihlal sayılabilir; AYM 27.12.2024 toplantısında benzer başvuruda 15.000 ₺ tazminat vermiştir.
- Ücret ve Tarife: 13 Ocak 2024 tarihli CMK Ücret Tarifesi (RG 32428) zorunlu müdafie 2.900 ₺’ye kadar ödeme öngörür; Yargıtay 6. CD 06.05.2024 “zorunlu müdafie vekâlet ücreti yoktur” kararını bozmuş, tarife gereği hazine ödemesini kabul etmiştir.
Pratik Tavsiye: Tutuklama sorgusuna girmeden önce müdafii hazır etmeniz, sorgu tutanağına “müdafi huzurunda ifade verdim/vermedim” şerhini düşürmeniz sonradan itiraz-tazminat süreçlerinde belirleyici olur.
-
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru | Kısa Yanıt | Kaynak |
Tutukluluğa karşı AYM’ye ne zaman başvurabilirim? | Tutuklamaya itiraz/kanun yolları tüketildikten ve tutukluluk makul süreyi aştıktan sonra 30 gün içinde bireysel başvuru yapılabilir. | AYM içtüzük, AYM 2022/55134 kararı |
İtiraz mercisi dilekçemi kaç gün içinde karara bağlamalı? | CMK süre koymamıştır; AİHM ve AYM, “makul süre” kriteri ile 15-20 günü aşan gecikmeleri ihlal saymaktadır. | ECHR Key Theme Art.5 §4 (2025) (ECHR-KS) |
Tutuklamaya itiraz reddedildi, tekrar başvurabilir miyim? | Evet. Yeni delil-olgu sunma şartı yoktur; yeniden itiraz veya 30 günlük tutukluluk incelemesi beklenebilir. | CMK 104/1, 108/1 |
Müdafinin bulunmadığı sorgu geçerli midir? | Zorunlu müdafilik şartı varsa geçersiz; tutuklama kararı bozma-tazminat sebebidir. | Yargıtay karar incelemesi |
Tutukluluk sürem yasal üst sınırı aştı, otomatik tahliye olur muyum? | Mahkeme re’sen tahliye yapmak zorunda; yapmazsa itiraz + AYM bireysel başvurusu mümkündür. | CMK 102; |
Av. İltan Ekmekçioğlu